Prof. Dr. Birol SAYGI'nın kaleminden
Her yudumda zenginliğin tadını çıkarın!
Kemiklerin büyümesi ve korunması için çeşitli besin ögelerine ihtiyaç vardır. Kemik sağlığını korumak, kemik erimesini önlemek veya geciktirmek için kalsiyum ve D vitamininin etkileri iyi biliniyorsa da kemik sağlığında rol oynayan diğer bir besin ögesi de magnezyumdur.
Magnezyum (Mg), vücudumuzdaki her hücrenin ihtiyaç duyduğu bir mineraldir. Magnezyum depolarının yarısı doku ve organlardaki hücrelerin içinde, diğer yarısı kemiklerde kalsiyum ve fosfatla birlikte ve sadece %1’i kanda serbest halde bulunur. Magnezyum, kalsiyumla birlikte çalışır ve etkin olabilmeleri için her iki mineralin uygun oranda alınması gerekir. Beslenme düzeninde kalsiyum-magnezyum oranının 2:1 olması önerilmektedir. Örneğin 1000 mg kalsiyum alınıyorsa 500 mg da magnezyum alınmalıdır.
Yapılmış bilimsel çalışmaların analizini içeren bir çalışma , daha yüksek magnezyum alımının kalça kemiği ve kaval kemiği başı kemik mineral yoğunluğunun daha yüksek olmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Magnezyum; kemik hücrelerinin çoğalmasını uyararak kemik oluşumunda rol oynamakta ve kemik yapımında gerekli enzimler için önem taşımaktadır. Magnezyum eksikliği; kemiğin önemli bileşenlerinin eksikliğine, iltihap yapıcı bileşenlerin artışına, paratiroid hormonu1 ve D vitamini düzeylerinin azalmasına neden olabilir. Ayrıca magnezyum eksikliği damar yüzeylerini ve kemik sağlığı için gerekli kan akışını olumsuz yönde etkileyebilir.
Bireylerde magnezyum eksikliğine çeşitli durumlar yol açmaktadır. Aşırı miktarda serbest yağ asidi ve ıspanak, pazı, bamya, fındık, fıstık gibi oksalat içeren besinleri tüketmek magnezyum emilimini azaltmaktadır. Bunun yanı sıra mide asidiyle ilişkili hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan proton pompa inhibitörleri2 , emilim bozuklukları, ishal gibi sindirim sistemi sorunları magnezyum eksikliğine yol açabilmektedir. İdrar söktürücü kullanımı ve aşırı idrara çıkma gibi böbrekten atımın artması, sporcularda aşırı terleme, yanıklarda ciltten kayıpların artması ve diyabet hastalığı magnezyum eksikliğine neden olabilmektedir. Alkolik bireylerde magnezyum eksikliği sık görülmektedir. D vitamini ve aktif metabolitleri3 ise magnezyum emilimini olumlu yönde etkilemektedir.
Türkiye Beslenme Rehberi’ne göre magnezyum için önerilen günlük alım miktarı; yetişkin erkekler için 350 mg ve yetişkin kadınlar için 300 mg’dır. Ülkemizde yetişkin erkeklerde magnezyum alımı 324 mg, yetişkin kadınlarda ise 260 mg düzeyinde olup önerilen günlük alım seviyesinin altındadır. Ayrıca 65 yaş üstü yetişkin bireylerde günlük magnezyum alımları, diğer yaş gruplarına göre daha düşüktür. Alımlarının az olmasının yanı sıra, yaşlı bireyler, magnezyum emiliminin azalması ve magnezyum atımının artması nedeniyle özellikle magnezyum açısından risk altında olabilmektedir. İşlenmiş gıdaları fazla ve sık tüketen bireylerin yeterli miktarda magnezyum alamadıkları bilinmektedir.
Magnezyumun besin kaynakları sınırlı olmakla birlikte besinlerde az miktarda bulunmaktadır. En iyi besinsel kaynakları; yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıl ürünleri, kuru baklagiller ve sert kabuklu yemişlerdir. Ulusal Gıda Kompozisyonu Veri Tabanı Türkomp verilerine göre tahinde 349 mg/ 100 g, tam buğday ekmeğinde 200 mg/ 100 g, dana etinde 24 mg/ 100 g, beyaz ekmekte 28 mg/ 100 g, yoğurtta 13 mg/ 100 g, elmada 8 mg/ 100 g, salatalıkta 13 mg/1 00 g magnezyum bulunmaktadır. Günlük beslenmeleri; et, süt ve ürünleri, rafine edilmiş tahıllar, meyve suyu gibi besinlere dayalı toplumlarda magnezyum eksikliği yaşanabilmektedir.
Kemik sağlığı ve kemik erimesinden korunmak için önemli bir mineral olan magnezyumun yeterli alımı için besin ögesi kaynaklarının iyi bilinmesi, kayıpları artıran ve emilimi azaltan durumların azaltılması önemlidir.
Kaynaklar